“Özellikle şiiri ciddiye alan, hayat duruşu düzgün, halkına, insanlığa sorumluluğunun bilincinde” ve en önemlisi yetenekli… Nihat Behram’ın kaleme aldığı arka kapak yazısından yukarıdaki satırlar. Sevgili Hüseyin Çukur’un ilk şiir kitabı yayınlandı. Kendine Kıvrılan Ok. Kendisi yazdı, paylaştı, dosyası epeydir hazırdı, uğraştı üstünde, okudu, düşündü, hissetti, konuştu, yaşadı. Şairler el verdi, zor olanı başardı. Aslında bu yayıncılık dünyasında şiir kitaplarının yayınlanması macerası başka yazıların konusu, Sanat Cephesi’nde dosya olabilecek kadar zorlu ve teferruatlı. Ama bu konuyu bir kenara bırakıp kitabın kendinden söz edelim.
Ben yine şiirden anlamam ama Hüseyin’in şiirlerinde çok şey var insana dokunan. Çocukluk var, kırgınlık, yoksulluk, ama aynı zamanda oyun var, sevinç var. Baba var, anne var, sevgi var, kaybetmek var. İşkence var, ama aynı zamanda sevgili var, aşk var. Her şeyden önemlisi insan var, kendi ayakları üstünde duran, derinlikli insan. Düşünen, vicdanı olan, hisleri olan, insanlığını kaybetmemiş insan var. İnsanlığın o kadar kolay kaybolmayacağına dair bir inanç var, bizi de inandıran. Hani eminim uğraşıyorsak dünyayı değiştirmek için bunları elde bir sayanları bile bir kez daha inandıran. Yeni üretimlere ihtiyacımız var, gençlere inanmaya ihtiyacımız var.
Hüseyin’in şiirinde kesilmiş göbek bağı, masumluktan uzaklaşma, ölüm var, durmak, bakmak, anlamak var, ayrılık var. Bu haliyle Hüseyin’in şiirleri bize yeni bir güne başlayabilmek için, enseyi olur olmaz karartmamak için büyük bir güç veriyor. Gece geç vakit okuyunca diyoruz ki bu topraklarda umut tükenmez, insanlık o kadar da kolay yok olmaz, ölmez.
Hüseyin’in ilk şiir kitabını kutluyorum. İçinde, yaşamında, mücadelesinde güçlü bir damar var, bekleyin, devamı var.
Hüseyin Çukur, Kendine Kıvrılan Ok, Artshop 2010
E.Zeynep Güler
http://haber.sol.org.tr/elestiri-noktasi/kendine-kivrilan-ok-haberi-24317
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder